18 Mayıs 2009 Pazartesi

BİR YOL HİKAYESİ...




Hayat her birimizin tercih ettiği yollardan, döndüğü kavşaklardan, saptığı sokaklardan ibarettir. Bazen yol biter ve geri gelip sil baştan yeni bir yön belirlemek gerekir. Göksel de sil baştan yola çıkanlardan. Şimdi nereye mi gidiyor?
Nilüfer KARACİĞAN ŞAŞMAZ


Uzun süreli bir birlikteliğin ardından hayatını birleştirdiği eşinden ve dolayısıyla aranjöründen ayrılan Göksel’le konuşmuştum geçtiğimiz yıl. Bu röportajı yayınlamak buraya kısmetmiş. Uzun bir yol hikayesi tadında yaptığımız röportaj esnasında henüz hiçbir hazırlık aşamasında olmamasına rağmen, müzik adına yapmak istediklerini heyecan içinde paylaşmıştı kendisi benimle. Yeni albümü “Mektubumu Buldun Mu” ile bu röportajda sözünü ettiği gibi iyi bir iş çıkarttığını göstermiş oldu.


Özel hayatında ve dolayısıyla müzikal anlamda köklü bir değişim yaşadın. Bu yıla hayatının dönüm noktası diyebilir miyiz?
Hayatımın dönüm noktası değil ama hayatımın dönüm noktalarından bir tanesi diyebiliriz.

Diğerleri nelerdi?
Okulu bırakıp şarkı söylemeye başlamam ve 2001’de profesyonel olarak ilk albümümü çıkarmam.

Değişime kolay ayak uydurabilir misin?
Evet, Yay burcu olduğum için sanırım değişimi seviyorum. Mesela çok fazla ev değiştiririm. Zorlayıcı ve yorucu bir şey olmasına rağmen seviyorum mekan değiştirmeyi. Bazen çevre değiştirmeyi de severim. Geçmişten çok sevdiğim insanlar hala var hayatımda ama etrafımdaki insanları da değiştirebiliyorum zaman zaman.

Şu sıralar hayata dair yeni kararlar aldın mı?
Eşimden ayrılarak yeni ve yeterince büyük bir karar aldım çünkü onunla beraber her şey değişti hayatımda. Aldığım en büyük karar oydu galiba.

"YALNIZLIK İNSANA BÜYÜK BİR GÜÇ VERİYOR. YALNIZ OLMAK BAZEN KÖTÜ AMA İNSAN YALNIZ OLDUĞU ZAMAN GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDA HİSSEDİYOR KENDİNİ."

Her şey artık çok mu farklı?

Hayır. Hayatım değişti ama bir anlamda da değişmedi. Kendimi bildim bileli beni en çok mutlu eden şeyi yapamaya yani şarkı söylemeye, şarkı yazmaya devam ediyorum. İnsanlar genelde başka şeyleri de değiştirirler, mesleklerini de bırakırlar mesela. Oysa mesleğim benim her şeyim ve onunla yaşamaya devam ediyorum.

Uzun yılların ardından teksin! Artık kendi adına ve sadece kendin için adımlar atmaya başladın. Kendini gerçekten güçlü ve ayakları üzerinde durabilen bir kadın gibi hissediyor musun?
Eğer güçlü hissetmeseydim eşimden ayrılmazdım. Bunun yanında yalnızlık insana büyük bir güç veriyor. Yalnız olmak bazen kötü ama insan yalnız olduğu zaman güçlü olmak zorunda hissediyor kendini.

Issız bir yolda giderken araban bozulsa, arabanı tek başına tamir edebilecek gücü bulabilir misin kendinde?
19 yaşından beri kendi ayaklarımın üstünde duruyorum. Her zaman kendi işimi kendim hallettim. Erkek gibi bir tarafım var. Yalnız bir kadın nasıl hayat sürer bunu çok iyi biliyorum. O anlamda korkum yok hatta özlediğim bir şey bile diyebilirim. Çoğu kez erkek işi diyebileceğimiz şeylerle baş ettim. Zaten benim sorunum da bu! Onların işlerine çok fazla karışıyorum. Toplumun kadına yüklediği görevlerin yanında erkeklere yüklenen görevlere de el atıyorum. Bu da sanırım ailenin büyük kızı olmamadan ileri geliyor.

Buna rağmen dışarıdan da çok hassas görünüyorsun.
Bu da değişenliğimden kaynaklanıyor olabilir. Onu ben de çözemedim inanın.

Sana hayran olan erkeklerin genel görüşüydü bu. O zaman yanılıyorlar diyebilir miyiz?
Yoo, yanılmıyorlar. Evet, öyle kırılgan bir yanım var ama hayat mücadelesi söz konusu olduğunda çok güçlü olabiliyorum desek daha doğru olur.

Müzik hayatına bundan sonra nasıl devam edeceksin? Hangi isimlerle çalışacaksın karar verdin mi?
Aslında o konuda hiç net değilim. Eşimle müzikal anlamda da yolumu ayırmak hiç kolay olmadı. Evde kendi şarkılarımı yazıyorum. Önce onları kendi grubumla çalıp şarkıların iskeletini oluşturmak gibi bir planım var kafamda. Bu güne kadar severek terk ettiğim aranjör arkadaşlarım var. Onlarla belki bir iki şarkı yapacağım. Ortaya çıkan şey en çok kiminle içime sinerse onunla yoluma devam edeceğim.

Çok şeyler yükleyerek yaptığın bir şarkıyı çokta tanımadığın birine emanet etmek senin için zor olacak mı? Başka bir değişle çok daha güzel olabilecek bir şarkı aranjörün elinde ortalama bir şarkıya dönüşebilir mi?
Öyle şeyler olabilir tabii ama ben şarkının temelinin nasıl oluğuna bakarım her zaman. Eğer sözü ve melodisi sağlamsa, onu hiçbir aranjör batıramaz diye düşünüyorum. İş yine ben de bitiyor. Sadece eskiden alıştığım çok büyük bir lüks vardı ve bir tek ilk albümümde eşim olmadan yine bu şekilde çalışmıştım. Şimdi o ilk albümde ne yaptığımı hatırlamaya çalışıyorum yine.

Sence sound’unda bir değişim olacak mı? Müzikal hayatındaki değişimi bilmeyen kulaklar aradaki farkı anlayabilirler mi?
Biraz değişikliğe ihtiyaç var aslında. Zaten şarkıları ben yazdığım için yeni bir aranjörle çalışmak belki de benim işime yarayacak.
(2008)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder