ANAÇ İÇGÜDÜLER AŞK MEŞKTE PEK İŞE YARAMIYOR
Hikaye yoğun, normal ya da seyrelmiş ama yine de tatmin edici bir ilgiyle başlıyor. Ama sonuçta başlıyor ya, iki kişiden biri bile istemese başlamaz bu hikaye öyle değil mi? Annelik içgüdüsünü içinde barındıran kadınlar daima ilgililer sevdiceklerine. Aranmıyorlar mı? Çağrıları cevapsız mı kaldı? Talep edilmeden ya da dayatılmadan güzel bir program yapılmıyor mu? Olsun fark etmez. Kadınlar olumsuz olan tüm şartları ne kadar üzülürlerse üzülsünler tolere edebiliyorlar. Adeta küllerinden yeniden doğuyorlar. Tabii karşılarındakine olan duruşlarıdır bu. Hemcinslerine ise; kendilerini ne kadar yalnız hissettiklerinden, çabalayan tarafın hep kendileri olduğundan bahsedip dertleşmekten alamazlar kendilerini. Zaten o kadarını da yapmasalar çıldırabilirler. Hani erkeklerin bir araya gelmiş birkaç kadına “Bu kadar konuşacak ne buluyorsunuz?” dedikleri anlar vardır ya, işte o anlardan biri muhakkak çıkmazda olan bir kadının ilişkisini kurtarmak için kafa ve damak yorulduğu bir anla eşleşmiştir.
KİMSEDEN DEĞİŞMESİNİ BEKLEMEYİN
Kimse boş yere enerjisini harcamasın diye şuraya hemen iliştirivereyim; iyi niyetli atılan tüm adımlarınız her defasında karşılıksız kalıyorsa ve eğer karşınızda gerçek bir hödük yoksa, kendinizi birazcık seviyorsanız, bağrınıza koca bir taş basın ve ilişkinize hemen son verin. Yeni bir ilişkiye başlarken ya da hayatınızı biriyle birleştirirken, karşınızdaki kişinin sevmediğiniz yönlerini günün birinde değiştireceğinizi ümit ederek kararınızı verirsiniz hep. Oysa erkekler asla değişmezler, değiştiklerini zannediyorsanız da biliniz ki; yanılıyorsunuz. Siz sadece onların değiştirmeye çalıştığınız o huylarına zaman içinde alışıyorsunuz hepsi bu:)
ZORLARSANIZ YALAN ÇIKAR
Uyuyordum, telefon çekmiyordu, duymamışım, görmemişim, bilmiyordum, unuttum, şeklinde sıralanan özürler bahane olmasın. Kimi inandırmak için çok çaba sarf eder, kimisi “işine geliyorsa” tadında sunar bahanelerini. Evet, karşınızdaki sizi ikna etmeye çalışıyor bir şekilde ama insanlıkta ölmedi değil mi? Adam size alenen; bu ilişkiden sıkıldığını, eski sevgilisini hala unutamadığını, hayatına size rağmen başka birinin girdiğini, sizinle sadece ve sadece gönül eğlendirmek için birlikte olduğunu, itiraf edebilecek kadar da eşek değildir. Bir yerden sonra da iş size düşüyor. Sizden beklenen; istenmediğiniz kafanıza dank ettiği anda arkanızı dönüp gitmeniz. Peş peşe bahaneler, açıklamalar yaptırıp hesap sorup zorlamayın şu adamcağızları yahu!
Sevilmemek, özlenmemek, umursanmamak… Bunlar sizin hak ettiğiniz duygular değil. Hayatınızın aşkını yaşamak isterken bunları hissetmek zorunda değilsiniz. Aklınızı kullanın biraz. Her şey sandığınız kadar komplike değil. Hatta ne görüyorsanız o. Sizde basit düşünün. Zira derin düşünmek sinirleri bozmaktan ve kendinizi kandırmaktan başka bir işe yaramaz.
P.S: Başkalarının sevmesini beklemeden önce, siz sevin kendinizi. Herkesten önce kendiniz bilin kıymetinizi. Siz kendinizi hor kullanırken başkalarının sizi el üstünde tutumlarını nasıl beklerisiniz?
.